İKSV tarafından, Koç Holding sponsorluğunda düzenlenen 16. İstanbul Bienali, 7. Kıta başlığı ile insanların sebep olduğu çevre sorunlarını ve dünyanın yeni bir jeolojik çağa girmiş olmasını konu ediyor. 26 ülkeden 57 farklı sanatçının eserlerinin sergilendiği bienal; insan faaliyetlerinin yol açtığı küresel değişikliklere, okyanuslarda yüzen atık yığınlarına ve jeolojik döngünün bozulmasına değiniyor. Eserler Mimar Sinan Üniversitesi, Pera Müzesi ve Büyükada’da bulunan 5 farklı mekanda sergileniyor. Sergi ücretsiz olduğu için hafta sonları çok kalabalık oluyor. Bu nedenle zamanınız varsa hafta içi gezmenizi tavsiye ederim. Pera Müzesinin üç katında 7. Kıta ile ilgili eserleri görmek mümkün. 13 sanatçının eseri de kesinlikle görülmeye değer. Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesinde 37 sanatçının eserleri 4 katta sergileniyor ve hepsi birbirinden etkileyici. Müze gerçekten çok büyük ve tüm eserleri incelemek saatler alıyor. Ziyaret etmeyi düşünenler için çok vakit ayırmalarını tavsiye ederim. Büyükada’da eserler 5 farklı yerde konumlandırılmış. Adaya giderken her köşkün içinde birçok eser göreceğimi tahmin etmiştim fakat her köşk bir sanatçıya ayrılmış. Bu nedenle ziyaret oldukça kısa sürdü. Adaya bunun için gidecek olursanız 1 saatte tüm eserleri görebileceğinizi aklınızdan çıkarmayın. Taş Mektep ve Hacopulo Köşkü’nde sadece bahçede eserleri görüyorsunuz. Mizzi Köşkünün sol tarafının restorasyonda olması ise biraz rahatsız edici ve estetiği bozuyor. Sergi 10 kasıma kadar devam ediyor. Her eser çok kıymetli ve çevre sorunlarını çok güzel bir bakış açısıyla ele alıyor. Eğer tüm sergiyi gezecek vakit bulamıyorsanız önceliği Mimar Sinan’daki eserlere vermenizi tavsiye ederim.
16. İstanbul Bienali: 7. Kıta
