Ropörtaj: Bilge Tosun ve Esra Adıbelli
Halkekmag, instagramda hızla yükselen bir mag sayfası. Çeşitli görseller ve içeriklerle birçok insanı kendine çeken sayfa bizim de gözümüzden kaçmadı. Biz de bu sayfayı ve kurucusunu daha yakında tanımak istedik. İşte Doğukan ile yaptığımız ropörtaj!
1. Tanımayanlar için biraz kendini anlatır mısın? Doğukan kimdir, neler yapar?
Reklam yazarıyım. 6 yıldır bu işi yapıyorum. Son bir senedir de Londra’da çalışıyorum. Halkekmag hesabının sahibiyim. Bazı partnerlerimiz var ve onlarla içerik iş birlikleri yapıyoruz.
2. Halkekmag nasıl başladı? İsimin hikayesi nedir?
Yaklaşık 4 buçuk sene önce “mag”lerin popüler olduğu dönemde bir galeri gibi işleri toplayıp bir kürasyön gibi topladıklarını paylaşıyorlardı. Ben de o zamanlar böyle bir kürasyön yapmak istiyordum ama bunlarla ilgili kendi görüşlerimi de yazmayı istiyordum aynı zamanda. Tabi bu sadece bir fikirdi “Ben de mi yapsam acaba?” dediğim bir şeydi. Sonra aklıma HALKEKMAG ismi geldi, sayfayı açtım. İsmi bulduğum için sayfayı açtım aslında.
3. Geliştirme süreciniz nasıldı? Beklentileriniz nelerdi? Neler yaşandı?
Sayfada teki m ancak tabi birçok işte arkadaşlarım bana yardım ediyor. Mesela Özgür (Piya) sayfanın Rap Kartlarını yaptı aynı zamanda Özgürle müzik de yapıyoruz.
Benim açıkçası bir beklentim yoktu, keza maddi anlamda da. Tek beklentim güzel bir kitle oluşturabilmekti. Aşağı yukarı aynı yerlerden hayata bakan insanlar olarak bir araya gelebilir miyiz acaba gibi bir düşüncem vardı sadece.
Sayfa günlük gibi bir şeydi benim için aslında. Kumbara gibi her gün bir şeyler atıyordum ve bu yüzden 4 buçuk senedir böyle devam ediyor bence. Bir sürü insan böyle sayfalar açıp sonra sıkılıp bırakıyor. Sayfa bir noktada ajansta aklıma gelen ama satamadığımız fikirleri kendi kendime yapabildiğim bir yere dönüştüğü için de ilgimi kaybetmedim.
4. Paylaşımları yaparken nelere dikkat ediyorsun? Pop-art kültürünü yansıtmaya çalışıyor musun?
Halkekmag’in aslında pop-artla çok alakası yok. Apar topar pop-art yazısı Murat Menteş’in Garanti Karantina kitabındaki bir şiirinden bir kısım ve ben çok beğendiğim için kullanmıştım onu. “Abartılan yönleriyle modern sanat…” kısmı daha uygun diyebilirim.
İlk zamanlar görsel havuz oluşturuyordum. Beğendim işleri topluyordum sonra içlerinden birini paylaşmadan bir şeyler yazıyordum. Önden metin yazmadım hiçbir zaman. Ki işin güzelliği de orda bence. Yazdığım şeyler o günkü gündem ya da o günkü modumla beraber şekilleniyor. Artık görsel havuzu da oluşturmuyorum. Tamamen spontane gelişiyor postlar.
Özellikle dikkat ettiğim bir şey yok çünkü içeriğim insanların para karşılığı aldığı bir şey değil. Kendine uygun olmadığını düşünen insanların takip etme zorunluluğu yok sonuçta.
5. Son birkaç senedir gerçekleştirdiğiniz Unfollow Day/Night organizasyonu nasıl oluştu?
2018 Mart ayında Halkekmag 99 bin takipçideydi ve yakın bir zaman içinde 100 bin olacağını tahmin ediyordum ve 100 bin partisi yapmaya karar verdim. Tupac’ın “Zirveye çıktığın zaman artık sadece düşüş vardır.” diye bir sözü var. 100.000 de benim için zirveydi çünkü bu zamana kadar hiç takipçi kazanmak için bir çaba göstermemiştim ve bu kadar büyümesini beklemiyordum. Böylece Unfollow konsepti aklıma geldi. İlk Unfollow Fest yapmayı düşündüm. Sonra Unfollow Night’a evrildi. O da %100 Müzik’le bu partiyi beraber yapmaya karar vermemizle oldu. İlk Salon İKSV’de yaptık. Ardından Eskişehir’de sonra Unfollow Day konseptiyle Urla’da bir parti daha yaptık. 17 Ekim’de de yine İstanbul’da Suma Han’da yapacağız. İlk yaptığımızda konsept daha çok konser gibiydi. Sonrasında bunu değiştirdik. Yine şarkıcılar sahne alıyor ama herkes bir iki tane en bilinen ve sevilen şarkılarından söylüyor. Böylece gelen insanlar tek bir insanın gösterisini izlemektense birçok sanatçının kısa süreli performanslarıyla eğleniyorlar.
6. Halkekmag sayfası dışında bir yandan Halko adıyla müzik yaptığını da biliyoruz. Müzik sektörüne girmeye nasıl karar verdin? Önceden de böyle bir hayalin var mıydı?
Rap müzik yapan insanların hiçbiri bence bu yaşlarda başlamaz bu işe. Ben de 12-13 senedir kendi kendime uğraşıyorum aslında. Benim için yeni bir şey değil yani. Tabi eskiden adım farklıydı ve Youtube’da videolarım da vardı hatta bir kısmı hala duruyor. O dönemlerde öğrenmeye çalışıyordum. Son bir senedir Keremle (Mezar Turizm) beraber bir şeyler yapmaya başlamamızla da bugünkü ivmesini yakaladı.
7. Son single’ının kapağı Oğuzcan Pelit’in hazırladığını biliyor, kendisini Baco sayfasından da tanıyoruz. Mezar Turizmle beraber müzik yapıyorsunuz. Halko / Baco / Staykır ve Mezar Turizm ilişkisini nasıl açıklarsın?
Onlar benden önce tanışıyordu ama benim onlarla tanışmam 2 Ocak 2018’de oldu. Londra’ya taşınmadan önce çalıştığım ajansta Oğuzcan ve Gamze ile tanıştım. Oğuzcan ve Kerem de ev arkadaşıydı. Biz tanıştıktan iki gün sonra “Biz galiba en yakın arkadaşız, sadece bunu bilmiyorduk bu zamana kadar.” dedirten bir ortam oluştu.
Hep beraber vakit geçirdikçe git gide birbirimizi cesaretlendirmeye başladık. Oğuz şu an paylaştığı tasarımları önceden de yapıyordu ama markalaştırmamıştı. Gamze yeni yeni stickerlar yapıyordu ama daha satmaya başlamamıştı. “Sıtaykır” ismi benim aklıma geldi. Gamze de beğenince Sıtaykır ismiyle devam etti. Kerem de eskiden müzik yapıyordu ama bu kadar aktif değildi. Herkes birbirine destek oluyor tabi ama eleştirilecek bir iş varsa da eleştiriyoruz.
8. Spotify’da seni Nijerya formasıyla görüyoruz. Müziğinde de dem bow samplelar var. Neden ana akım trap yerine Afro-Caribbean akımın hakim olduğu müziği tercih ettin?
Bu tamamen Londra’ya gitmemle ilintili. Londra’da şu an hakim olan iki müzik türü var. Bunlardan biri grime diğeri Afro Beats. Ben Türkiye’deyken de Afro Beats’i biliyordum ama genelde Türkçe Rap ve Amerikalı bazı rapçileri dinlemeyi tercih ediyordum. Şimdiye kıyasla daha kısıtlı bir müzik yelpazem vardı. Zaten bunu arkadaşlarım da dile getiriyordu. Londra’ya taşınmamla Karayip kültürüyle tanıştım. Karayiplilerin yaşayışlarını, yaptıkları partileri görünce ve müziklerini dinleyince çok beğendim ve bu tarz sampleları kendi müziğime taşıdım.
9. Boş zamanlarında ne dinlersin? En sevdiğin isimler kimler?
Bilmediğim birçok insan var. Bu yüzden yeni insanlar keşfetmeye çalışıyorum. Yeni çıkan şarkıları dinliyorum. Ezhel‘in müziğini, anlattığı şeyleri ve anlatış şeklini çok değerli buluyorum. Burna Boy’u ve WizKid’i seviyorum ayrıca.
10. Halko kimler için müzik yapıyor? Kimler Halko dinler?
Kendi arkadaşlarım için yapıyorum aslında. Bugün stüdyoda yeni bir şarkının kaydını aldık. Prodüktörle konuşurken tek kriterimizin kendi arkadaş ortamımızda açtığımızda dinletmekten utanmayacağımız bir şarkı yapmak olduğunu söyledik. Bu yüzden zaten şarkıların arkala reklam yok. Sadece Halkekmag’ten paylaşıyorum.
11.Birçok rapçi lokalize olurken, bazıları şehirlerinin telefon kodunu ismine taşırken Semtim Yok parçasında bu duruma eleştirel bir yönden yaklaşıyorsun. Sebebi nedir?
Bence bu müziğin sokakla anlatılması, mahalleleştirilmesi ya da bir mahalleden birinin çıkması ve o mahalleyi sahiplenmesi, o mahalledeki diğer insanlar için ve gençler için önemli bir şey ve bence bu gayet güzel bir olay. Benim bununla bir sorunum yok. Sadece bir dönem bu müziğin devamlı olarak Kadıköy ekseninde dönmesini saçma buluyordum. Bu müzik sadece Kadıköy’de yapılabilirmiş gibi ya da bu müziği Kadıköy’de yapmazsan seni kimse dinlemeyecekmiş gibi lanse edilmesine karşıydım.
Bu müziğin sahibiymiş gibi davranılması bana komik geliyordu.
12.Bize yeni çalışmalarından bahseder misin?
Pya’yla “Al Yenisini” isimli yeni bir şarkı yaptık. Çok eğlenceli bir Afro Beat şarkı. Üstünde çalıştığımız iki şarkı daha var. 5’lik bir albüm ya da teker teker single şeklinde yapmayı düşünüyoruz. Daha kararımızı vermedik.
Halko’yla olan bu tatlı röportajın ardından 17 Ekim’de Suma Han’da gerçekleşen Unfollow Night’a gidiyoruz.
Halkekmag , %100 Müzik ve Subkult’ın düzenlediği Unfollow Night’ta sahnede birçok ünlü isim bizlerleydi. Cesxc, 12”Rocker, Ataberk Özdene’nin sahne performanslarının ardından, Halko x Pya ve Mezar Turizm’in fırından taze çıkmış şarkılarıyla performanslarını izledik. Gecenin ilerleyen saatlerinde Ege Çubukçu, Ati242 ve Patron ile rape dalıp geceyi son danslık şarkılarla bitirdik.
İçeriye girdiğiniz andan itibaren hissettiğimiz sıcaklık, sınırsız alkol ve enerji dolu performanslarla birleştiğinde, Unfollow Night unutulmaz gecelerden biri olacağını sezdirdi. İnsanların takipçi kaybetmeye çekinmediği, dansın ve müziğin durmadığı, enerjinin hiç bitmediği bir gece yaşandı. Ellerden düşmeyen biralar, dillerden düşmeyen şarkılarla birleşip bitmek bilmeyen bir eğlenceyi ve bu eğlencenin nasıl yaşanılacağını gösteren bir ortam yarattı. Bizzat Halko da bu seneki Unfollowerların enerjinin daha farklı olduğunu söyledi ki gerçekten sahneye çıkan her insanın, çalan ve söylenen her şarkının ayrı bir enerjisi, ayrı bir eğlencesi vardı. Partiye sadece davetiye ile gelinebiliyor olması partiyle ilgili gizemli bir hava yaratmasına rağmen içeri girdiğin anda oradaki herkesin neden Unfollowerlar olduğu anlaşılıyordu. İnsanların sahneye çıkıp dans ettiği, ritimlerin sonuna kadar hissedildiği, şarkılarla dolu gecede Halko x Pya, röportajda bahsettikleri yeni şarkıları “Al Yenisini” yi ilk defa orada bizlerle paylaştı. Şarkı ilk defa dinlenmesine rağmen herkesi yerinden oynatıp eşlik ettirdi. Eğlencenin dozu her saniye daha da artıyordu ki Ege Çubukçu ve Ati242’nin performanslarıyla iyice kızışıp, Patron’un sahne almasıyla doruğa ulaştık.
Her anlamda dopdolu geçen bir gece, parti, müzik ve eğlence. Unfollow Night’ın seçkin Halkekmag Unfollowerları ve muhteşem performanslarla akıp giden parti, birçok yönden farkını ortaya koydu. İşte bu anlardan birkaçı…
Fotoğraflar: gokcanguven