Hayatın bir bölümünde müzik grubu kurmak veya grubun üyesi olmak, neredeyse her insanın hayali olmuştur. Soloları hiç bitmeyen elektrogitaristiyle, arkada durup gizemli havasından asla ödün vermeyen bateristiyle, grubun bel kemiği bas gitaristiyle, spot ışıklarının bir an olsun ayrılmadığı solistiyle… Birçok heyecanı ve umudu barındırır amatör müzik grupları. Ve şimdi de o karmaşık duygular uzun bir aranın ardından Güney Meydan’da yeniden canlanıyor. Radyo Boğaziçi tarafından 22.si düzenlenecek “Battle of the Bands”, yarışmacılar ve seyircilerle önümüzdeki aylarda buluşuyor. Hem katılımcıları cesaretlendirmek hem de meraklısının heyecanını arttırmak için bu yazımızda, müzik grubu yarışmalarının kısa tarihine ve yarışmalardan çıkan ünlü grupları anlatmak istedik.
Modern müzik yarışmaları klasik müzikle başladı desek yerinde olur. Avrupa’da genç ve gelişime açık klasik müzik sanatçısı öğrencilerin kariyerlerini ilerletmek adına 1700 ve 1800’lü yıllarda birçok yarışma yapılmıştır. Ancak bu yarışmalar günümüzdeki gibi seyircili değildi ve bir nevi müzik okulu sınavı ya da kilisede çalmak için yeterlilik testiydi.
Battle of the Bands’in isim babasi ve aynı zamanda günümüz yarışmalarının ilk formatı ise New york Harlem’de 1928-1946 arası dansın kalbi olan Savoy Ballroom’daki bir yarışmadır. En ünlü yarışmalar ise ünlü caz sanatçıları Chick Webb, Count Basienin ve Benny Goodman’in arasında geçenlerdir. Sanatçıların orkestra ekipleriyle katıldığı yarışmalarda kazanan jüri ve seyirci oylarıyla belirlenmiş, kazanan ekibe para ve albüm ödülleri dağıtılmıştır.
1960’lara geldiğimizde Rock müziğin popülerliği iyice artmasıyla ve Battle of the Bands yarışmacıları yeteneklerini Rock müzikle sergilemeye başlamıştır. Zaman içinde daha büyük kitlelere ulaşan bu yarışmalar, dünya tarihine birçok müzik grubunu sunmuştur. Şimdi sizlerle ünlü gruplara bir göz atalım.
Pink Floyd
Dünyaca ünlü grup, aslında üniversite sıralarında mimarlık okuyan iki öğrenci tarafından kurulmuştur. London Polytechnic’te okuyan Roger Waters ve Nick Mason, üniversite yıllarında başka gruplarla birlikte cover yaparak başlamıştı müzik kariyerlerine. Syd Barrett.’ın 1962’de Camberwell College of Arts’da okumak için Londra’ya taşınmasıyla birlikte, Richard Wright’ı gitarist olarak ekibe katarlar ve Pink Floyd Sound olarak başta üniversitelerinin sonra da bölgedeki yerel amatör yarışmalarda boy gösterirler.
Coldplay
Coldplay de müzik dünyasına amatör grup yarışmalarıyla atılan bir başka gruptur. Chris Martin ve Jonny Buckland, UCL’de (University College London) tanıştıklarında; Martin Eski Dünya Tarihi, Buckland ise Astronomi ve Matematik okumaktadır. Müzik kariyerlerine önce Pectoraiz adıyla giriş yapan ekip, daha sonra Starfish adını kullanmıştır. Ancak zamanla Coldplay adını seçerler ve dünya sahnesine atılırlar. Ayrıca bu üçlü üniversite mezunu olmayı başarmış, hatta Chris Martin onur ödülüyle eğitimini tamamlamıştır.
Queen
Efsanevi grup Queen de üniversite sıralarından çıkan başka bir ekip. Brian May, Tim Steffell ve Roger Taylor üniversite yıllarında Smile adlı bir grup kurmuştur. Hatta piyasaya birkaç şarkı çıkarmışlardır erken yaşlarda. Ama asıl hikaye, Tim Steffell’in ekibin diğer üyelerine Ealing Art College’da okuyan Farrokh Bulsara’yı (yani Freddie Mercury) tanıştırmasıyla başlar. Ekip zaman içinde katıldığı her yarışmayı kazanır ve seneler içinde de Queen adıyla hafızalara kazınan bir ekip olur.
Muse
Grup üyelerinin hepsi aynı zaman içerisinde Teinmouth Community College’da okuyan öğrencilerdir ancak o dönemde yolları kesişmemiştir. Tanışmaları üniversite yıllarının sonuna doğru gerçekleşse de ekip Rocket Baby Dolls adıyla Battle of the Bands kazanmıştır. Yarışmalardan gelen birincilikler sonrasında, bildiğimiz adıyla “Muse”, bugün hala en çok dinlenen gruplar arasındadır.
Aslında bu listeyi daha da uzatabiliriz. Green Day, Radiohead, alt-J, Commodores, Public Enemy, Ra Ra Riot, The Doors, R.E.M. , The Pixies amatör ruhla kurulan ve yarışmalarla tanınan ünlü gruplardan sadece birkaçı.
Peki ya yerli gruplar?
Gripin
Türkiye’nin en çok dinlenen gruplarından biri olan Gripin’in tanınması da Battle of the Bands’e dayanır. 1998 yılında Birol Namoğlu, Serdar Derekoy ve Mustafa Keçeli; kurduğu “Yanki” isimli grubu ile Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşen yarışmada “En İyi Performans”, “En İyi Grup” ve “Jüri Özel Ödülü”nün sahibi olmuştur. 1999’da Evren Gülçığ’ın da eklenmesiyle beraber grubun adı Gripin olarak değiştirilir.
Badem
Badem, 1995’te Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü korolarında yer alan Mustafa, Barış ve Devrim Ünay’ın tanışmasıyla üç sesli bir vokal topluluğu olarak kurulmuştur. Grubun adı Badem, (BArış,DEvrim,Mustafa) elemanların baş harflerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bundan sonraki yıllarda üniversite şenliklerine katılan grup, müzik hayatına amatör yarışmalarda başlayan bir diğer gruptur.
Dönemin en ünlü yarışmalarından Altın Mikrofon’u kazanan “Kumdan Kaleler”, 2016 yılında Boğaziçi’ndeki Battle of the Bands’i kazanan “Hedonutopia”, lise yıllarında festival yarışmalarını kazanan “Erkin Koray ve Saz Ekibi” ve daha niceleri.. Hemen her ünlü grubun yolunun geçtiği yer olmuştur bir bakıma amatör müzik grubu yarışmaları.
Bu yazıyı okurken belki biraz şaşırmış olabilirsiniz. Çünkü hepimizin son ses dinlediği o ünlü gruplar; aslında bizim yaşlarımızda üniversite bahçelerinde ve şenliklerde bir araya gelen, aynı hayali paylaşan insanların emeği ile bugünlere gelmiştir. Kim bilir belki de bundan 10 yıl sonra Battle of the Bands’i düzenleyen ekip, yani biz, bu yazıda sizden de bahsederiz.
Eğer amatör bir grubunuz varsa ve kendinizi ispatlamak istiyorsanız elinizi çabuk tutun, başvurular 3 Ekim’de bitiyor. Battle of the Bands, sizi çağırıyor!
