2020… İçinde bulunduğumuz bu bitmek bilmeyen zorlu sürecin, bu yılın rakamlarıyla ilgili olduğuna emin olamasak da, hepimiz artık içimizde bitse de gitse hissini taşıyoruz. Olabildiğince evde kaldığımız bu günlerde; yaptığınız pek çok planı, sevdiklerinizle yaşayabileceğiniz pek çok duyguyu, hafızanıza kazıyacağınız pek çok güzel anıyı ıskalamış gibi hissettiğinizi biliyoruz. Biz de sizi düşündük, bütün bunların üstüne bir de müzikte, sinemada, kültür-sanatta, dünyada neler olup bittiğini ıskalamayın istedik. Kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için: 2020. İyi okumalar!
Geçirdiğimiz koca yıl hafızalardan kolay kolay silinmeyecek birçok küresel olaya sebep oldu. Bu olayların hatrı sayılır bir kısmının pek de haz etmediğimiz olaylar olması bütün suçu 2020 yılına yıkmamızla sonuçladı. 2020 yılı insanlık tarihine felaketler yılı olarak geçmeye şimdilik aday gözüküyor.
2020 yılı Avustralya’daki orman yangınlarıyla başlamıştı. Kıtayı kısa sürede etkisi altına alan devasa yangın hepimizi dehşete düşürürken bir yandan da 2020 yılının fragmanını bizlere izletiyor gibiydi. Şüphesiz yıla en çok damgasını vuran ve hepimizin yaşam tarzını değiştiren olay Çin’in Wuhan kentinde baş gösteren yeni tip korona virüsüydü. Kısa vakitte Çin’in dışına taşan virüs akıllarda soru işaretleri oluşturmaya başladı ve çok geçmeden Dünya çapında bir pandemiye sebep oldu. Sokağa çıkma yasakları ve hayatımıza giren sosyal mesafe kavramıyla her birimizin arasına mesafeler girdi. Etkinliklerin iptal edilmesi, mekanlara kısıtlamalar getirilmesiyle de sosyal hayatımız büyük ölçüde kısıtlandı. Covid-19’un bütün bu toplumsal etkilerinin yanında dünya çapında şu ana kadar yaklaşık 1.8 milyon insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu.
Dünya gündemini sarsan bir diğer olay ise Afro-Amerikalı George Floyd’un Amerikan Polisi tarafından kelepçelenmiş olmasına rağmen 8 dakika 46 saniye boyunca boynuna bastırılarak öldürülmesiyle başlayan toplumsal gelişmelerdi. Floyd’un ölümü başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Dünya’nın birçok ülkesinde ırkçılığa ve polis şiddetine dikkat çekmek amacıyla protesto edildi. ABD’deki protestolar zaman zaman şiddetini arttırdı ve toplumsal çatışmaları gözler önüne serdi. Bu kadar iç karartıcı gündemlerden sonra son olarak yaklaşık 400 yıl sonra 21 Aralık 2020 tarihinde Jüpiter ve Satürn birbirlerine çok yakın bir konuma gelerek birlikte gözlemlendiler ve bu olay Amatör astronomlar veya astrofotoğrafçılar için kaçırılmayacak bir sahne oluşturdu.
Pek iyi bir şöhrete sahip olmayan 2020 yılında en azından yüzümüzü güldürecek veya ilgimizi çekebilecek olaylar da yaşanmadı değil. Özellikle sosyal medya kanadında her şeyin sıra dışı olduğu şu zamanda elimize üstünde konuşabilecek ilginç malzemeler geçti.
Çok yüksek ihtimalle daha önceden hiçbirimizin adını duymadığı ama özellikle bu sene fazlasıyla işimizin düştüğü Zoom platformu, yüz yüze etkinliklerin yavaş yavaş kendisini çevrim içi buluşmalara bırakmasıyla hayatımızın içine düştü. Her ne kadar bu durum çoğumuzun hoşuna gitmese de bu konuda başka alternatifimiz yok gibi gözüküyor. Kalabalık çevrim içi toplantıların büyük aktörlerinden biri olan Zoom, pandemi nedeniyle hisse fiyatını yılın başından bu güne kadar 5.5 kat arttırdı
Hepimizin evlerine kitlendiği bu sene, eğlenmenin yollarını zaman zaman sosyal medyadaki değişik olayları takip ederek aradık. Şüphesiz dünya genelinde bunların en çok yankı bulanları TikTok uygulamasında yer alan çeşitli akımlardı. Bir gün herkes ünlü olacak sözünün sınırlarını zorlayan bu akımlar serisi gündelik hayatta görebileceğimiz kesimlerin farklı konseptlerde (dans-dublaj vs.) Tiktok videoları çekmesinden oluşuyor. Tam da Tiktok patlaması yaşıyoruz derken Instagram marketteki bu denli yoğun talebi gördü ve Insta Reels’ı çıkardı. Reels içerik olarak Tiktok ile benzerlikler taşıması yanında bizlere ayrı bir uygulama olarak değil de Instagram evreni içerisinde sunulması acaba tıpkı Snapchat’te olduğu gibi Instagram Tiktok’u da yutacak mı sorusunu akıllara getiriyor. Hazır Instagram’dan bahsetmişken bu sene ülkemize gelen Instagram Shop özelliğinden bahsetmemek olmazdı. Kullanıcılara kişiselleştirilmiş mağaza desteği sunan Instagram Shop ile birlikte Instagram sadece bir sosyal medya uygulaması değil aynı zamanda iddialı bir pazar yeri olmaya aday gözüküyor. Ülkemize bu sene gelen tek Instagram özelliği bu da değil. Artık Türk kullanıcılar da Instagram hikayelerinde istedikleri müzikleri geniş bir müzik arşivinden diledikleri gibi fon olarak kullanabilecekler.
2020’ye damgasını vuran bir diğer sosyal medya olayı ise Elon Musk, Bill Gates, dünyanın en zengin adamı Jeff Bezos, Kanye West, Joe Biden ile teknoloji devi Apple’ın twitter hesaplarının hacklenmesi oldu. Hesaplardan yapılan “adresime gönderilen bitcoinleri iki katına çıkarıyorum” tarzında paylaşımlar yapıldı ve yaklaşık yarım saat içerisinde hackerlerin paylaştığı blockchain adresinde 50 bin dolardan fazla para toplandı.
2020, müzik piyasası için de oldukça ilginç bir yıldı. İlk birkaç aydan sonra hızlıca tüm dünyada gözüken karantina süreci, insanların normalinden fazla müzik dinlemesine vesile oldu desek yanlış olmaz.
Karantinanın başlarında çıkan ve bu yıl ses getiren iki albüm The Weeknd’in After Hours’u ve Dua Lipa’nın Future Nostalgia’sı. Özellikle After Hours teklisi Blinding Lights; kırmızı temalı klibi, 80ler esintili sesi ve çeşitli filmlerden esinti taşıyan estetiğiyle uzun süre görsel olarak aklımızda yer etti ve şarkı dilimize dolandı. Future Nostalgia ise ismiyle vaadettiğini sundu. Disko müziğinin ve synth-pop’un yoğunlukla duyulduğu albümde nostaljiyi sanatçının kendi pop’uyla birleştirdiğini hissediyoruz. Her iki sanatçı uzun süre listelerin tepesinde yer aldı ve hem toplum hem de eleştirmenlerden iyi yorumlar topladı.
60 yıldan fazladır sahne alan Bob Dylan ilk defa Billboard listelerinde 1. sıraya yerleşti! 60’lardan 2020’ye her on yılda en azından bir albümü Top 40 Albüm listesine giren Dylan, yeni rock albümü Rough and Rowdy Ways’in 17 dakikalık teklisi Murder Most Foul ile uzun soluklu kariyerinde ilk defa 1. sırayı görmüş oldu.
Yerli müzik piyasasında ise Ferdi Özbeğen’in 20. Sanat Yılı Şan Konseri plağı en çok satanlardan biri oldu. Özellikle fiziksel albümlerin ve CD’lerin bile yerini tamamen dijital platformlara bıraktığı dönemde çıktığı gün 2 bin kopya satması çok ilgi çekici. Plak, 2013’te vefat eden sanatçının geçmişte Şan Tiyatrosunda verdiği konserin kayıtlarından.
İnsanların bunaldığı ve daraldığı pandemi döneminde müzik birleştirici ve iyileştirici bir güç oldu. Birçok başarılı şarkı ve albüm çıkmasına rağmen takvimdeki festivallerin ve konserlerin iptal olması müzikseverlerin buluşmasına engel olsa da sanatçıların sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği canlı yayın konserleri keyifli anlar yaşattı. Son zamanlarda online konserlerin farklı platformlarda yaygınlaştığını gördükçe 2021 turlarının konser alanlarında gerçekleşemese de çevrim içi olarak benzer hisleri yaşatacağını ümit edebiliriz.
Yine pandemi sebebiyle yılın ilk çeyreğinden sonra filmlerin birçoğu ertelendi. Virüsten dolayı kapanan ya da az kapasite ile hizmet sunan sinemalar ve sinemaya gitmeye çekinen insanlar yüzünden yapımcılar, gişe hasılatında beklentilerini almak için filmlerini ertelediler ya da dijital platformlarla anlaştılar. Filmler için durum böyleyken diziler ise tam gaz devam etti. 2020 yılında yayınlanan dizi ve filmlere de kısaca bir göz atmak istedik.
Öncelikle yerli dizilerden bahsetmek gerekirse alıştığımız eski yerli dizilerin yanına hem dijital hem televizyon yapımları olarak kaliteli işler eklendi. Masumlar Apartmanı ve Kırmızı Oda dizileri; önce eleştirmenlerden güzel yorumları, sonra da reytinglerde üst sıraları aldı. Dijitalde de sayıca az olmalarına rağmen izleyicilerini tatmin eden yerli yapımlar oldu. Bir Başkadır/Ethos bunların başında geliyor tabii ki, 2020’nin sonlarında Netflix üzerinden yayınlanan dizi, konusu ve işleyişi ile oldukça çarpıcıydı. Yine Netflix’te Aşk 101 farklı bir yerli dizi deneyimi yaşattı. Hakan: Muhafız yeni bir sezonla karşımıza çıktı. BluTV ise Saygı dizisiyle bizi Nejat İşler’le yeniden buluşturdu. 2019 yılından eksik kalmayan sayıda Türk dizisi (ve yaz dizisi) üretildi fakat bizi derinden etkileyenler yine sınırlıydı.
Yabancı yapımlara gelirsek; yeni sezonlar, yeni diziler ve hatta yeni platformlar evde kalmaktan bunalmış bizlere keyifli saatler geçirtti. Dark final sezonunu çıkardı ve karışık başlayıp karmakarışık bitti. The Last Dance basketbol seven sevmeyen herkesi etkiledi, The Queens Gambit ise satranç satışlarını arttırdı. The Witcher oyunundan gelen hikayesi ve kaliteli kadrosuyla oldukça ses getirdi. Sex Education, Bojack Horseman ve Rick and Morty gibi sevilen diziler yeni sezonlarını çıkardılar. Bütün bu bahsettiğim dizilerin kaynağı Netflix’in yanında, bir de Amazon Prime Video Türkiye pazarına giriş yaptı ve umuyoruz ki dizi-film meraklılarını mutlu etmeye devam edecek.
Yerli filmler açısındansa bu sene pek çarpıcı değildi diyebiliriz. Virüs öncesi çıkan filmler sinemada iyi veya kötü getiri sağladı fakat virüsten sonra işleri zora girdi. Zaten dijital için hazırlanan Biz Böyleyiz ve 9 Kere Leyla gibi diziler çıktı. Kaliteleri tabii ki tartışılır fakat eleştirmenler geçer not vermediler bu filmlere. Sinema sektöründe oldukça ses getiren olaylardan biri de, Cem Yılmaz’ın sinemalarla ve Netflix Türkiye’yle yaşadığı tartışmalar oldu. Tabii bunların yanında Karakomik Filmler 2 ile çizgisinin dışında çalışmayı sürdürdü. Laz Kit isimli Türk filmi ise maalesef film ekibindeki insan sayısından daha az gişe yaparak eşsiz bir örnek oldu.
Yabancı filmlerin ise kimi ertelendi, kimi dayanamayıp filmini piyasaya sürdü. Tenet 2020’nin en çok beklenen filmlerindendi ve sonunda izleyici karşısında sunuldu; hatta film hakkındaki yazımızı da blogumuzda bulabilirsiniz. Diğer çok beklenen bir film olan Dune ertelendi ve 2020 sınırlarından kendini kurtardı. Eternals, Black Widow ve Bond: No Time to Die da ertelenen diğer filmlerden oldu.
Bunların aksine 3 senedir ertelenen The New Mutants bu sene çıkmayı tercih etti, ilginç. The Platform beklenmedik ama sağlam bir iş ortaya koyarak bu yılın iyi işlerinden oldu. Virüsün ilk patlak verdiği ve “geçer ya” dediğimiz dönemlerde ise salgın konulu filmler “viral” oldular. Tabi zamanla kimse tahammül edemediği için izlenme sayıları azaldı.
Yeni film sayısı az, yeni dizi sayısı yeterli bir sene oldu. Film sektörü genel olarak verimsiz bir dönem geçirirken Tom Cruise’u yeni filmler çıkabilsin diye sette maske takmayanları azarlarken gördük. Dizileri bazen bir günde bitirdik… Film ve dizilere ayıracak çok vakit bulduk, yasaklarda bir şeyler izleyip biraz bunalımlardan uzaklaştık ama bazen de izlediğimiz filmler yüzünden daha da bunaldık. Sonuç olarak bu sene; filmleri, dizileri ve boş duvarları bol bol izledik.
2020 yılını spor adına özetleyen en iyi kelimeyse felaket oldu. Herkesin büyük merakla beklediği uluslararası büyük turnuvaların ertelenmesi, yerel liglerin ve turnuvaların ise sezon içinde ara verilip sonrasında sessiz sedasız tamamlanması ve hayatlarımızda iz bırakmış önemli figürlerin ölümleri; sporun bütün güzelliklerini ve sene içinde kırılan rekorları gölgede bıraktı.
Bu kadar tatsız olay ile birlikte sporun güzellikleri diyebileceğimiz olaylar da yaşandı ancak akıllarımıza iptaller kadar yer etmedi. İlk olarak ülkemizde 9 yıl sonra ilk kez yapılan Formula 1 İstanbul Grand Prixi’nde Lewis Hamilton yarışı kazanarak 7. şampiyonluğunu ilan etti ve efsane Alman pilot Michael Schumacher’in rekoruna ortak oldu. Lewis Hamilton, aynı zamanda kariyerinde tam 94 yarış kazanarak Michael Schumacher’in 91 yarış zaferi rekorunu kırdı. Formula 1’de bu sene kırılan bir diğer rekorun sahibi ise Kimi Räikkönen oldu. Tecrübeli pilot en çok yarışa katılan ve tur tamamlayan pilot oldu.
Dominic Thiem, Amerika Açık şampiyonluğu ile Grand Slam kazanarak sene tarihte ilk kez erkeklerde 1990 ve sonrası doğumlu bir Grand Slam şampiyonu olarak rekor kırarken, alışılagelenin dışında bir şampiyon çıkması da izleyenleri şaşırttı. Bisiklette de bu sene tarihe geçen önemli bir şampiyonluk vardı. Sloven sporcu Tadej Pogacar, 107. Fransa Bisiklet Turu’nun genel klasmanında şampiyonluğa ulaşarak sarı mayonun sahibi oldu. Pogacar, 100 yıl sonra Fransa Bisiklet Turu’nda şampiyonluğa ulaşan en genç sporcu olarak tarihe geçti. NBA’de ise Los Angeles Lakers sezonu şampiyon tamamlayarak toplamda 17.kez ipi göğüsledi ve ezeli rakibi Boston Celtics’in rekoruna ortak oldu. Ayrıca Lakers son 3 on yılın ilk senelerinde şampiyon olarak ilginç bir seriye imza attı.
2020 yılı; rekorlara, başarılara ve şampiyonluklara gölge düşürse de sporun hepimizi nasıl bağladığını ve birçok insanın hayatının merkezinde olduğunu hepimize göstermiş oldu. Bu felaket yılın ardından 2021 yılında neler olacağı ve özellikle iptal olan turnuvalarda hangi hikayelerin yazılacağı büyük bir merakla bekleniyor.
Şüphesiz ki pandemiden ve pandemi sebepli kısıtlamalardan dolayı kültür-sanat faaliyetleri de büyük zarar gördü. 2020 yılı sanatçılar ve sektördeki diğer emekçiler için sadece üretmek için değil, aynı zamanda hayatlarını devam ettirebilmek için de zorluklarla dolu bir yıl oldu. İptal olan konserlerin, kapanan sinemaların ve sahnelenemeyen oyunların gölgesinde, sanatı farklı şekillerde deneyimlediğimiz bir yılı geride bırakıyoruz.
Senenin pandemi önlemlerinin ülkemize gelmesinden önce geçen kısa günlerinde Sonar Festivali’nin İstanbul edisyonunun dördüncüsü Zorlu PSM ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Sonar Istanbul hakkındaki yazımızı da yine blogumuzda bulabilirsiniz.
Pandemi ve kısıtlamalar nedeniyle etkinlik salonlarını dolduramaz olduk ama 2020 senesinde sanal müzeler, dijital festivaller ve arabalı konserlerle tanıştık. Türkiye’den ve dünyadan birçok farklı müze kapılarını ziyaretçilerine online olarak açtı. Aralarında Louvre, MoMa, British Museum ve Sistin Şapeli’nin de olduğu pek çok müzeyi evlerimizde vakit geçirirken gezebilir olduk. Sanal müzeler bir süre daha hayatımızda olacak gibi duruyor. Sosyal mesafe kuralları konserlere de adapte edildi ve normalinin yerini doldurmasa da sanatçılar yaz aylarında dinleyenleriyle arabalı konserlerde buluştu. Yenikapı İstanbul Açıkhava Gösteri Merkezi’nde de “Park Et Seyret” etkinlikleri kapsamında konserler, film gösterimleri ve özel performanslar gerçekleştirildi. Aralarında sanatseverlerin merakla beklediği İstanbul Tiyatro Festivali, İstanbul Caz Festivali, İstanbul Müzik Festivali de dahil olmak üzere pek çok festival; mekan gösterimlerine ek olarak çevrimiçi seçeneklerini de sundular.
2020 yılında kültür-sanat tarafından pek çok üzücü haber aldık ama en üzücülerinden biri de Kadıköy’deki Rexx Sineması’nın ve Beyoğlu’ndaki Atlas Sineması’nın kapanması oldu. Kadıköy’ün simge sinemalarında olan 59 yıllık Rexx sineması ile Atlas Pasajı’nda bulunan Atlas Sineması, İstanbul Film Festivali’nin en vazgeçilmez salonlarındandı. Bu iki tarihi sinema gibi pek çok sahne de pandemi nedeniyle zor zamanlar geçiriyor. Şimdilik bağışlar yoluyla varlıklarını sürdürmeye çalışsalar da 2021 senesinde başka üzücü kapanma haberleri de alabiliriz.
Öte yandan “Duvarların Ötesinden” projesiyle Fransız Land Artist Saype, bu sene bizlere sanatını yakından tanıttı. Dünyanın en büyük insan zincirini yaratmak için 2019’da başlattığı “Beyond Walls” projesi kapsamında daha önce Paris, Cenevre, Berlin gibi şehirlerde devasa fresko tasarlayıp hayata geçiren Saype; projesinin İstanbul ayağında Boğaziçi Üniversitesi’ne de yer verdi. 15-30 Ekim arasında Boğaziçi Üniversitesi Güney Meydan/ Üstün Ergüder Meydanı çimlerini doğada yüzde yüz çözünebilen özel bir boyayla boyadı.
Tüm dünyanın nefesini tutarak beklediği, magazinin ve medyanın ilgisinin en yüksek seviyede olduğu ödül törenleri de bu sene ihtişamlarından ve gösterişlerinden vazgeçmek zorunda kaldılar. Sene başında yapılan birkaç törenin dışında canlı törenler gerçekleşmedi ama tüm bu sanal görkem, seyircilerin bir tık uzağındaydı. Dünyanın en bilinir isimleri yine en güzel kıyafetlerini giydiler, sadece bu sefer doğrudan kameralara teşekkür ettiler.
Oscar habercisi olarak bilinen Golden Globe ödülleri, 6 Ocak 2020 tarihinde düzenlendi. Genel kanıyı çok da haksız çıkarmayarak Oscar ödüllerine oldukça paralel ödüller veren törende sunuculuk yapan Ricky Gervais dikkatleri üzerine çekti. 5. ve son kez Golden Globe sunuculuğu yapan ünlü komedyen, hem programı başarılı bir şekilde canlı tuttu hem de çok sık olduğu gibi sertçe eleştirilen demeçlerde bulundu.
10 Şubat tarihinde, en fazla bilinen ödül töreni olan Oscar gerçekleştirildi. Bu yıl da sunucusuz yapılan tören oldukça bekleniyordu zira geçtiğimiz yılların aksine çekişme çok fazlaydı. Başarılı yapımları aday koltuklarında gördüğümüz törende en çok dikkat çeken iş “Parasite” oldu. Toplamda 4 ödül alan film, “En İyi Film” kategorisini kazanan ve İngilizce olmayan ilk film olarak Oscar tarihine geçti.
26 Ocak 2020’de ödül töreni gerçekleştirilen Grammy’nin ise en göze çarpan isimleri Billie Eilish ve abisi FINNEAS oldu. İkili toplamda 10 dalda ödül aldılar ve bunların arasında “Yılın Kaydı”, “Yılın Albümü”, “Yılın Şarkısı”, “En İyi Yeni Sanatçısı” gibi iddialı seçkiler bulunmaktaydı. Billie Eilish, bu kadar çok ödül kazanan en genç birey olarak rekor kırdı ve hafızalarımıza kazındı. “En İyi Dünya Müziği” kategorisinde aday olmayı başaran Altın Gün, maalesef ödülü alamadı. Tüm bunların dışında en çok konuşulan ve sosyal medya gündemini hızlı bir sürede değiştiren gerçek ise son dönemin en popüler sanatçılarından biri olan “The Weeknd”in Grammy ödüllerinde aday gösterilmemiş olması oldu. Sanatçı ve bir hayli fazla olan takipçileri de bu olaya sessiz kalmadılar. Yine Grammy Ödülleri hakkındaki yazımızı da blogumuzda bulabilirsiniz.
Televizyon dünyasının Oscar’ı sıfatını taşıyan Emmy Ödülleri de bu sene sahiplerini buldu. 21 Eylül günü gerçekleştirilen ödül töreninde 26 dalda olan adaylığıyla HBO’nun “Watchmen” mini dizisi akılda kalanlardan oldu. Kazanan isimler canlı bağlantı sayesinde mutfaklarından, çalışma odalarından, bahçelerinden yayına katılarak teşekkürlerini ettiler.
Tüm dünya tarafından her yıl merakla beklenen bir festival,Sundance Film Festivali. Bu yıl yeterince ses getiremeyen festival yine de yaklaşık 10 günlük bir programla sinemaseverleri mutlu etti. Kazanan film ise Lee Isaac Chung yönetmenliğinde “Minari” filmi oldu. Bu yıl Cannes Film Festivali pandemi sebebiyle yapılmadı. Avrupa’nın en ünlü film festivallerinden biri olan Berlin Film Festivali, bu yıl 70.’sini 20 Şubat ve 1 Mart tarihleri arasında düzenledi. Seçkinin sonucunda “Altın Ayı”, “There is No Evil” filmine layık görüldü. Ulusal güvenliği tehlikeye atmak ve İslam hükümetine karşı propaganda yapmak suçundan İran Devrim Mahkemesi tarafından bir yıl hapis cezasına çarptırılan ve temyiz süreci devam ettiği için ülkeden çıkışına izin verilmeyen yönetmen Rasoulof, ödül törenine katılamadı.
Ülkemize baktığımızda ise 3-10 Ekim 2020 tarihleri arasında 57.’si düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin oldukça ilgi topladığını söyleyebiliriz. Başkanının Ercan Kesal olduğu jüri koltuğunun diğer isimleri Gülse Birsel, Kıvanç Sezer, Taner Birsel ve Zeynep Oral’dı. “En İyi Film” dahil olmak üzere toplam 5 kategoride kazanan film, Azra Deniz Okyay’ın “Hayaletler” yapımı oldu. Film, Venedik Film Festivali’nde ilk gösterimini yapmış ve büyük bir takdir toplamıştı. Aynı zamanda Varşova Film Festivali’nden de ödül alarak ayrıldı.
Önemli festivallerin ve ödül törenlerinin bir çoğu 2020 senesinin başında gerçekleştirildiği, geri kalanı da şartlara kendini adapte edebildiği için bu sektörün, dönemi ufak sıyrıklarla atlattığını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl çıkan projelerin oldukça başarılı olmaları da bu uğurda yardımcı olmuştur. Fakat pek bir şey üretme imkanının olmadığı bu senenin ödülleri acaba kimlere gidecek? Yeni yılla birlikte yeni törenler de bizleri bekliyor.
Hepimiz için zor geçen ve büyük hayal kırıklıklarıyla dolu alan 2020 yılını geride bırakırken, bize bu seneyi aratmamasını umduğumuz 2021’e merhaba diyoruz. En kısa zamanda eski normalimize dönmek dileğiyle…